PRP, yüz ve cilt yenilenmesi için son derece aranan cerrahi olmayan bir prosedür haline gelmiştir. PRP terapisi, kendi kan trombositlerinizin kullanılarak yeni hücre büyümesini teşvik etmek, cilt dokusunu iyileştirmek ve kayıp yüz hacmini düzeltmek için kullanılan bir tedavidir yöntemidir.
Kanınız aslında dört bileşenden oluşur; Alyuvarlar, beyaz kan hücreleri, plazma ve trombositler. Kanınızı alıp, plazma ve trombositlerinizden kan hücrelerinin ayrılmasını sağlayan bir santrifüjde döndürülür. Akabinde kollajen ve yeni cilt hücrelerini uyarmak için cilde yeniden enjekte edilir. PRP, hastaların kendi trombositlerinin faydalı işlevlerini kullanır ve bu nedenle, alerji veya tedaviyi reddetme riski yoktur.
PRP inceltme saç ve saç dökülmesi, özellikle erkek tipi kellik tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır. Tedaviye erkenden başlamanız önemlidir ve uygunluğunuz muayene sonrasında belirlenebilir.
Hangi bölgelerde şikâyetinizin olduğuna bağlı olarak, bir miktar kan alınacaktır. Bu genellikle 10 ila 30 ml arasındadır. Kanınız daha sonra yaklaşık 8-10 dakika boyunca bir merkez kaç noktasına yerleştirilir. Hücreler ayrıldıktan sonra, zengin trombositler çıkarılır ve gençleşmenin talep edildiği deriye enjekte edilir.
Çoğu kişide, yaygın yan etkileri olan ve trombositlerin aktivasyonunun bir parçası olan tedavide, kızarıklık veya uygulama alanında hafif veya orta şiddette şişlik yaşanmaktadır. Bir sıvı hacmi uygulanması gerçekleştiği için şişme kaçınılmazdır. Uygulama sonrasında yorgunluk oluşabilmekte ve oluşan şişliklerin geçmesi birkaç gün sürebilmektedir.
Çoğu hastaya dört ila altı haftalık aralıklarla üç tedavi öngörülmektedir. Uygulamalarda kişilerin fark ettikleri ilk şey, ciltte şişlik ve elastikiyette bir gelişmedir. Kollajen üretimi üç ayı bulabilmekte ve sonuçlar uygulama yapılan kişiye göre değişebilmektedir. Enjekte edilen madde %100 kendinizden olduğundan sigara içme, stres ve hastalık gibi faktörler sonuçlara etki edebilmektedir. Üçlü tedavi uygulamalarında sonuçlar iki yıla kadar kalıcı olabilmektedir.
Kozmetik işlemlerin çoğunda olduğu gibi, hamile olan, emziren veya gebe kalmaya çalışan kadınlar PRP tedavisi için uygun adaylar değildir. Bu tedavi, pıhtılaşma önleyici ilaç kullanan veya tedavi gören, otoimmün hastalıkları olanlar, herhangi bir kanser türünden veya tedavide belirli implantlara sahip olan kişilerde önerilmemektedir. Geçmişiniz ve şimdiki tıbbi geçmişiniz ile geçmiş kozmetik geçmişiniz uygunluğunuzu belirlemek için mutlaka muayene olmalısınız.